8 Şubat 2008 Cuma

aşkın tüm halleri

Mektup yazmak, iletişimin elektronik mecralara taşındığı günümüzde neredeyse unutulmuş bir uğraş.

Aşk mektubu yazmak, yani kişinin arzu nesnesine duygularını kağıt üzerinde silinmez bir kayıt olarak açık etme durumu ise sms, elektronik posta ve telefon aracılığıyla iletişimin son derece anlık ve gelgeç yaşandığı çağımızda sıradışı bir gayret ve özene işaret ediyor sanki.

Üç Harfli Kelime: Aşk, unutulmuş bir geleneği canlandırmaktan öte, çağdaş yazarların kaleminden günümüzde aşkı yansıtan mektuplar içeriyor. Pazarlanmasına alışkın olduğumuz gürül gürül romantik bir aşk fikrinden ziyade, daha gerçek, daha bireysel ve daha kapsamlı bir aşk bahis konusu olan. Kitap Mars’ın Dünya’ya yazdığı hiddet ve tutku dolu -Jonathan Lethem imzalı- mektupla açılıyor ve Francine Prose’un Kafka’ya sevgilisinin ağzından yazdığı metinden, Hari Kunzru’nun yürek burkan, yasaklar altındaki aşk mektubuna, Neil Gaiman’ın kurmaca pandomim sanatçısının takıntı haline getirdiği genç kadına yazdığı mektuba, Leonard Cohen’in kısa ve dokunaklı, kıskançlık ve tereddüt yüklü notuna değin uzanan katmanlı bir deste sunuyor okura. Üç harfli bir kelime sadece… Ama tanımları sonsuz, alt metinleri yüklü ve çağrışımları girift. Yazılanın ötesinde, yazılamamış, ifade edilememiş, belki de göz ardı edilip zamanın çarkında öğütülmüş tüm kelimelere karşı yükselen bir ağıt…

Karında kelebekler, kırmızı güller, kalp şekli çikolatalar değil de daha gerçek, daha can yakıcı, kimi zaman komik ve ironik, kimi zaman mesafeli, kimi zaman da aldırmazlık kalkanı altında; aşkı basite indirgeyen, kurallar çerçevesinde yaşanmasını şart koşan zihniyete karşı bir duruş içeriyor Üç Harfli Kelime: Aşk.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder