4 Ocak 2010 Pazartesi

Kayıp Zamanın İzinde - Rivka Galchen



Şu Yunan atasözünü hatırlayın: Deli bir adam her zaman yerinde laf eder.


(Deliliğe Övgü; Erasmus. Çeviren: Çiğdem Dürüşken, Kabalcı Yayınevi.)


Kimi kitaplar vardır, kolay kolay sınıflandırılamaz.


Atmosferik Rahatsızlıklar işte tam da böyle bir roman. 1976 doğumlu Rivka Galchen'in bu ilk romanı, kabaca bir gün karısının kendi karısı değil de onun tıpatıp bir benzeri olduğuna kanaat getirip 'gerçek' karısının peşine düşen bir psikiyatrın sancılı arayışını anlatıyor. Bir açıdan delilik ile gündelik hayatı ayıran o ince çizgiyi konu aldığı söylenebilir. Birbirini seven iki insanın yabancılaşma öyküsü dersek, delilik temasını göz ardı etmiş olsak da yerinde bir tespit yapacağımız kesin. Bütün bunları bir kenara bırakıp, romanın paralel evrenlerden ve çoğul benliklerden yola çıktığı da iddia edilebilir ki Atmosferik Rahatsızlıklar tüm bunları ve daha fazlasını kapsıyor. Galchen bookslut söyleşisinde Proust'a selam çakmış ve geçmişte tanıdığımız kimselerin bizim tanıdığımız insanlar olmadığını ve bunun onların değişmesinden ziyade onlarla tanışmış olan bizlerin eski benliklerinin geçen zamanın ardından aynı kalmaması dolayısıyla söz konusu olduğunun altını çizmiş.




Yabancılaşma ülkesinin çorak topraklarına hoş geldiniz; arayışın sonu olmadığını söylemeye gerek var mı?




 

"Onunla sadece bir kez tanıştım," dedi benimle göz göze gelmeksizin..."Ama dürüst olmak gerekirse -insanları çok iyi tanırım, analistim ben- ondan hoşlanmadım. Ondan zerre kadar hoşlanmadım."


Çikolata kaplı uzun kurabiyelerin içinden beklenmedik şekilde çıkan yumuşak karamela ile nazikçe başa çıkmaya kaptırmıştım kendimi. Benden mi bahsediyordu? Yoksa başka bir benden mi? Ya da tamamen başka birinden mi?


(Atmosferik Rahatsızlıklar; Rivka Galchen. Çeviren: Hira Doğrul.)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder