10 Şubat 2010 Çarşamba

Nick Cave barda

Yer: Frankfurt

Hadise: Bunny Munro'nun Ölümü'nün Almanya lansmanı, Ekim 2009

Frankfurt Kitap Fuarı haftasında Nick Cave, İngiliz yayınevi Canongate ve Alman yayıncısı Kiepenheuer & Witsch işbirliği ile Bunny'nin fuar vesilesiyle şehirde bulunan tüm yayıncılarını bir araya getirdiği küçük bir akşam düzenledi. Nick Cave, gecede kitabın 16.cı bölümünün girişini, Bunny'nin Pamela Stokes ile karşılaştığı sahneyi okudu. Alman basını elbette ki kitabın tanıtımı için oradaydı, ancak her zamanki gibi fotoğraf çekmek özel izin gerektiriyordu. Yine de gecenin ilerleyen saatlerinde Cave'in pek çok kişinin telefonlarıyla resim çekmesine izin verdiğini söylemek gerek.

Resimde Bunny Munro'nun Ölümü, büyük tepki alan Avustralya baskısı (en solda) ve Romanya baskısıyla beraber poz veriyor.

Bunny, ağır çekimde, sırtüstü düşüp yatağa yığılır. Gözlerini kapatır, kamışını sıvazlayıp ünlü bir vajina hayal etmeye çalışır, fakat geçirdiği güne ait dehşet görüntüleri üşüşür zihnine – karısının morarmış yüzü, babasının hayalindeki ölümü, karısının samimi külotlarının haykıran kasıkları. Gözlerini açar, dikkatinin penceredeki parmaklığa kaydığını fark eder ve oda dönmeye başlar. Bunny, etkileyici bir irade ve alkol kaynaklı bir felç gösterisi sergileyerek, olduğu yerde kalır; o boktan sihirli halı uçuşunda.

Bunu daha fazla katlanamayıncaya dek sürdürdükten sonra yataktan kalkar ve kafası uçmuş bir vaziyette salona döner.

Ortalığa saçılmış kendi giysilerine takılıp tökezler. Mürekkep mi bu? Giysilerine mürekkep mi dökülmüş? Kanepeye yığılıp uzaktan kumanda aletini alır ve kanal değiştirmeye başlar. Kızların canlı olarak telefonda konuştuğu bir seks kanalı bulur ve dar, ateşli, ıslak bir amcığı olan Evana adında bir Doğu Avrupalı kızın onu, dünya tarihinin en hazin otuzbirlerinden birini çekmeye ikna etmesine izin verir. Ardından arkasına yaslanır ve aldığı hapların getirdiği uykuya teslim olmadan önce insanüstü bir gayretle kumandanın “OFF” düğmesine basıp televizyonu kapatmayı başarır. Böylece ev birkaç kısa saat boyunca sessizliğe bürünür –hayalet ya da ruh yok, zincir takırtısı yok, gaipten sesler yok– uykuda bir baba ve oğlu sadece.

Ve gece, yakında ölecek olan bir adama yakışır biçimde suskun ve saygılı.

(Çeviren: Avi Pardo.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder