Gazze Blues, İsrailli Etgar Keret ve Filistinli Samir El-Youssef’tan ortak bir çalışma. Etgar Keret’i Türkçede yayınlanmış Nimrod Çıldırışları isimli kitabından ve Wristcutters (Bilekkesenler) gibi kimi filmlerdeki imzasından tanıyoruz. Samir El Youssef, Lübnan’da bir mülteci kampında doğmuş ve yurtdışına göç etmiş, Filistinli bir yazar. “İki tarafı da insanlıktan çıkarmanın çok zor olduğu bir konuda tarafları insancıllaştırmak adına bir çaba” olarak nitelemişler sayfalar üzerindeki birlikteliklerini. Kitabı Türkçeleştiren, Keret’in Nimrod Çıldırışları’nı da çevirmiş olan Avi Pardo.
Kitap, Samir El Youssef’un novellası Canavarın Susadığı Gün ile Etgar Keret’in kimileri farklı seçkilerde de yer almış 15 kısa öyküsünden oluşuyor. Kitaba adını veren öykü Erez kontrol noktasında geçerek Gazze Şeridi’ne giren bir avukat ve çömezinin mağdurlarla yaptıkları temaslara dair. Avukat çömezine bölgeyi terk ederken yanlış yerde doğmuş olduğunu söylüyor: “New Orleans’da (doğmalıydım) belki… Adım da Billy olmalıydı. Billy Whiteman, bir şarkıcı için iyi bir isim… Billy Whiteman ve Umutsuzlar. Bu olurdu grubumun adı. Sadece blues söylerdik.” Ortadoğu insanının bölgedeki durumuna dair yerinde bir tezahür bu, zira öykülerdeki çoğu karakter bulundukları noktadan kaçmaya hazır. Tarafların ve politik söylemlerin pek bir şey ifade etmediği, bireyin öznel varlığının toplumsal boyutta yaşananlar karşısında tehlikeye düştüğü karanlık bir resimle tamlanıyor öykülerin her biri. Her öykü karşımıza insanlıktan uzaklaşma, kendi subjektif gerçeğinden kopma noktasında karakterler çıkarıyor.