9 Mart 2011 Çarşamba

Deli

"Lütfen söyler misin bana, burada ne yana gidebilirim?"

"Bu, gitmek istediğin yere bağlı," dedi Kedi.

"Neresi olursa olsun, önemi yok," dedi Alice.

"O zaman ne yana gitsen olur," dedi Kedi.

Alice sözünü açıklamak amacıyla, "Yeter ki bir yere varayım," diye ekledi.

"Tabii ki varırsın," dedi Kedi, "yürümekten yılmazsan, bir yere varırsın elbet."

Alice, bu doğruya karşı çıkılamayacağını sezdi, başka bir soru denedi:"Buralarda nasıl insanlar oturuyor?"

Kedi, sağ patisiyle bir yuvarlak çizerek, "Şurada," dedi, "bir şapkacı oturur, şurada da," öbür patisini salladı, "bir Mart Tavşanı. Hangisine istersen git; ikisi de delidir."

"Ben deliler arasında ne yapayım?" dedi Alice.

"Başka çaren yok ki," dedi Kedi, "hepimiz deliyiz burada. Ben deliyim. Sen delisin."

"Benim deli olduğumu nereden çıkarıyorsun?"

"Mutlaka delisindir," dedi Kedi, "yoksa burada ne işin var?"


Duyurun sesinizi.

(Alice Harikalar Ülkesinde, Lewis Carroll. Çeviren: Tomris Uyar. Can Yayınları, 1992. Yazının görselinde, Siren'in deli kedisi Karamel, bizlerin vakıf olmadığı şeylere dair bir şeyler bildiğini ima edercesine bakıyor.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder