5 Eylül 2011 Pazartesi

Doğrusal

Yeni bir hafta başlar, yaz yavaş yavaş sahneden çekilirken yeni kitaplar da yolda, bu hafta ve önümüzdeki günler boyunca yeni kitap haberlerini buradan paylaşmaya devam edeceğim. Ama sürekli ileriye doğru gittiğine dair bir yanılsama eşliğinde yaşanan hayat akarken, haftaya Karen Green'in Affetme Makinesi ile başlayalım istedim.

Karen Green, Beautiful Crap adlı sitesinde kimi işlerini inceleyebileceğiniz bir sanatçı; aynı zamanda İğrenç Adamlarla Kısa Görüşmeler adlı kitabını geçtiğimiz aylarda yayımladığımız, Amerikan edebiyatının devlerinden David Foster Wallace'ın eşi. (Wallace'ın magnum opusu Infinite Jest'in ve diğer kitaplarının da yolda olduğunu söyleyelim mi? Söyleyelim bu arada.) Green, Guardian'a uzun ve üzücü bir söyleşi vermiş; burada Wallace'ın intiharından, sevilen ve özel birini kaybetmeninin yarattığı acı ve öfkeden, ölüm sonrasında iki kişiye ait mahrem ve yakın anları hatırlamanın nahoşluğundan dürüst ve açık biçimde bahsediyor. Green, Wallace'ın intiharı ardından bir süre çalışmamış, sonrasında ise Affetme Makinesi adında bir cihaz yaratarak bir enstalasyon tasarlamış. Makinenin görseli aşağıda; işleyiş biçimi ise basit: Affetmek istediğiniz kişiyi ya da belli bir olayı bir kağıt parçasına yazıyorsunuz ve makinenin içine atıyorsunuz. Vakumlu bir düzenekten geçen kağıt, diğer uçta lime lime olmuş şekilde beliriyor. Green, makinenin yer aldığı galeriye gelip cihazı kullananların belli ölçüde sarsıldıklarını iddia ediyor ve şöyle diyor: "Garipti. Eğleneceli görünüyordu ama cihazı kullanmaya gelince bocaladıklarını ve "Ya işe yararsa ve ...'yı affetmemi sağlarsa?" diye düşündüklerini hissedebiliyordunuz," diyor.

A noktasından B noktasına, doğrusal bir düzlemde ilerleyen bir çizgi olarak hayat mı dediniz?

İyi haftalar dileklerimizle.

(Yukarıdaki görsel, Kenneth Noland. Altta, affetme makinesi.)

1 yorum: