21 Eylül 2011 Çarşamba

Gerçek

Sonbaharla birlikte yeni ve ilginç kitaplar da yavaş yavaş boy göstermeye başladı sevgili okur, kimilerini yeri geldikçe burada paylaşacağım. Amerika, uzun zamandır Haruki Murakami'nin Japonya'yı kasıp kavuran dev romanı 1Q84'ü bekliyor ve geri sayım başladı sayılır. Yukarıda tanıtım filmini gördüğünüz kitaptan bir bölüm, yazarın facebook sayfasında paylaşıma açıldı bile - tek yapmanız gereken, yazarı "beğenmek," ardından kitabın girişini okuyabiliyorsunuz. Dostoyevski, Kafka ve Raymond Chandler'ı beğendiğini söyleyen Murakami, Aki Kaurismaki filmlerinden hoşlandığını ve animasyona katlanamadığını belirtiyor. Çeviri de yapan yazar, gerçekçi yazarları (Carver, Fitzgerald, Irving) tercih ettiğini, DeLillo, Barth ya da Pynchon'a bulaşacak olsa kendi deliliğinin onlarınkilerle çakışacağını belirtiyor. Paris Review söyleşilerinden birinde (2004) yarattığı karakterlerin olay akışı esnasında gelişen tuhaf olayların farkında olmaları, hatta okurun dikkatini bunlara çekmeleri üzerinden yöneltilen soruya ise şöyle cevap veriyor:

Sanırım dünyanın biraz tuhaf olduğu gerçeği benim kendi gözlemim. Karakterlerim yazdığım sırada benim tecrübe ettiğim şeyleri tecrübe ediyorlar - okur da bunları tecrübe ediyor aynı zamanda. Kafka ya da Marquez, klasik anlamda edebiyat yapıyorlar. Benim anlattıklarım daha güncel, daha çağdaş, postmodern tecrübeyi biraz daha fazla kapsıyor. Film seti gibi düşünün -tüm dekor, raftaki kitaplar, raflar- her şey sahte. Duvarlar kağıttan yapılmış. Klasik anlamda büyülü gerçekçilikte duvarlar ve kitaplar sahte olmaz. Ama benim yazdıklarımda sahte bir şey var ise, altını çizmem gerekir. Gerçekmiş gibi davranmam.

(...)Yaşadığımız bu dünyanın, bu şehir hayatının bir tür komedi olduğunu düşünüyorum. 50 kanallı TV'lar, hükümetteki aptal adamlar-komedi hepsi. Ciddi olmayı deniyorum ama ne kadar uğraşırsam o ölçüde komik hale düşüyorum. Ben 19 yaşındayken hepimiz ölümüne ciddiydik, 1968'de, 1969'da. Ciddiyet gerektiren zamanlardı ve hepimiz çok idealisttik.

İdealizm ve ciddiyet bir yana, kurgu eserler yazan bir yazarın gerçek ve sahte kavramlarını bu şekilde kullanması oldukça ilginç. Yöneltilen sorunun, yazarın büyülü gerçekçilik üzerinden kendini nerede gördüğünü irdelediğini de belirtmek gerekiyor sanırım, perspektif adına.

1Q84'ün İngilizce çevirisi, 25 Ekim'de yayımlanacak. Türkçesinden henüz ses seda yok, bekliyoruz.

1 yorum: