9 Ocak 2012 Pazartesi

Duş?

Yeni yıl telaşını ve yılın ilk haftasını kapattık; şanslı takipçilerimize Dave Eggers'ın Vahşi Şeyler'ini gönderdik; harıl harıl çalışmayı sürdürüyoruz sevgili okur. Takipçilerimizden Türker, Vahşi Şeyler'in ilham kaynağı Maurice Sendak kitabı Where The Wild Things Are'ı sormuş, bizler de meraktayız, tek bildiğimiz Türkçe yayın haklarının epey evvel satılmış olduğu - şahane çocuk kitapları basılıyor Türkiye'de, umarız bu kült klasik de tez elden yayınlanacaktır. Bu arada, Eggers demişken, kendisi iştahla takip ettiğimiz McSweeney's dergisi ve türevi faaliyetlerin editörü olmasının yanı sıra, birbirinden yenilikçi metinleri ve 826 Valencia adlı derneğin kuruculuğu ile iştigal etmesi üzerinden tanıdığımız bir şahıs - 826 Valencia, ABD'de lise öğrencilerine yönelik kurulmuş ve okumayı teşvik eden bir oluşum, alışılmadık metodlar dahilinde işliyor ve büyük bir başarı kazanmış; Eggers, burası için yaptığı işlerle 2008'de TED tarafından da ödüllendirilmiş. Her neyse, bütün bunları Eggers'ın yeni marifetinden bahsetmek için özetledim; on parmağında on marifet Eggers'ın yeni marifeti: bir duş perdesi. Evet, bir duş perdesi. The Thing Quarterly dergisi, yazarlardan sıra dışı objelere basılmak üzere kısa öyküler alıyor, bu metinleri beklenmedik ortamlarda 'yayınlıyor'; Eggers da bu proje dahilinde kısa bir öyküsünü bir duşperdesine basılmak üzere sunmuş - yıl sonlanırken hemen her web sitesinde karşıma çıkan bu perdeyi/dergiyi paylaşmadan edemedim. Bir de şu var tabii, malum, uzun süredir tartışıyoruz, matbu kitap ölecek mi, ya sonra ne olacak vs. vs. - hatta Marshall McLuhan'dan da bahsettik, mesajın içeriği kadar bulunduğu ortamın bizleri değiştirme yetisi taşıdığı iddiasını vs. andık burada... Elektroniğin kağıdı 'öldüreceği' tartışmalarında kağıttan yana durduğu bilinen Eggers'ın duş perdesi, süregiden tartışmaların kısırlığına bir meydan okuma olarak da değerlendirileceği gibi, neden duşperdesi sorusunun cevabı -pekala- 'neden olmasın' şeklinde de gelebilir. Yeter ki canımız sıkılmasın, içimiz daralmasın, alanlarımız küçülmesin de büyüsün, genişlesin.
Sürprizlerinizin bol, algınızın her daim açık olmasını dileriz.

(Yukarıdaki görsel, Basquait.)

2 yorum:

  1. İlginç bir fikir ama ben hâlâ okumanın biraz mahrem olduğunu düşünüyorum. Bazı kitaplarımı insanların ellemesinden bile rahatsız olurken gittiğim bir evin duş perdesinde görmek kusma isteği yaratabilir bende...

    YanıtlaSil
  2. Duş alma süresini uzatacağı bir gerçek, üstelik eğlenceli görünüyor.
    elektroniğin kağıdı öldüreceği biraz muamma lakin uzun yıllar daha basılı kitapların raflardan ineceğini düşünmüyorum. Yeniliklere de karşı durmam. Yeter ki kitap okunsun.

    YanıtlaSil