4 Mart 2013 Pazartesi

Kopuk


"Herta Müller, kolaj metinleri için kendine bir masa ve tam teşekküllü, alfabetik olarak dizilmiş kitaplarla dolu bir kütüphane düzenlemiş. Kolaj hayatı andırıyor, diyor Herta Müller, çünkü tesadüfler her iki süreçte de büyük önem taşıyor. Bir sözcük ararken bir başkasına rastlıyorsunuz ve bulduğunuz daha uygun görünüyor birden gözünüze, daha cazip. Sonra kelimeleri kartona yapıştırıyorsunuz ve şiir oluşuyor, ortaya çıkanı değiştiremiyorsunuz. Herta Müller kolajın en çok bu yönünü seviyor: yaptıklarınızı değiştiremiyorsunuz, ki bu da kolajı yaşama yaklaştıran bir husus. Geçmişi nasıl geri getiremezseniz, bu şiiri de -diğer şiirler gibi- silemezsiniz."

Çıktığı bir seyahatte bir kartpostalın arkasına doğrudan yazacağına gazeteden kestiği kelimeleri yapıştırıp göndermiş Herta Müller, kolaj macerası böyle başlamış, bir kartpostalın ardında... Bugün, bu teknikle yazdığı Almanca ve Rumence şiirlere ulaşmak mümkün, Müller yenilerini yazmaya/yapmaya da devam ediyor. Ait oldukları yerlerden koparılarak (!) bir araya getirilmiş kelimelerin belli bir dehşet duygusu uyandırdığını da söylemek gerek, gerçi dehşet hissi uyandırmayan herhangi bir şey var mı, ondan emin değilim pek.

Sancılı bir bahar mevsiminin eşiğinde, değişen havalar, haller, durumlar dahilinde, hayat da tıpkı bir kolaj gibi kopuk, tıpkı bir kolaj kadar tuhaf. Tesadüfler bir yana, kelimelere dikkat etmek gerek.

İyi haftalar.

(Alıntı, Herta Müller'in Radio Romania International'e verdiği bir demeçten geliyor. 17 Ağustos 2007 tarihli... Yukarıdaki görselde Rumence, aşağıda ise Almanca bir kolaj/şiir; Almanca olanı Müller'in Nobel konuşmasından kesitler/kelimeler içeriyor. Kaynak: Hungarian Review ve abc.net.au)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder