13 Mart 2013 Çarşamba

Yetmiyor




Kerouac, Big Sur'de, Yolda'nın getirdiği şöhretten bunalıp yeniden yollara düşme öyküsünü anlatıyor. Dünya kah kararıyor, kah aydınlanıyor. Bir alakarga eşlik ediyor yalnız gezgine kimi zaman; kimi zaman delicesine sevdiği ve delicesine nefret ettiği arkadaşları. Dalgalar patlıyor kıyıda, çalılar ürkütücü biçimde hışırdıyor. Alkol hezeyanları, coşkunluk anlarına karışıyor.

Kelimeler, yaşamı anlatmaya, yaşamı kapsamaya yetmiyor. Yaşam, yaşayanlara, yetmiyor.

Yol, yolcu olsa da olmasa da, kendi kafasına göre ilerliyor. Birileri uyurken, birileri yaşıyor. Sabit durmanın ve sahip olduklarına sımsıkı tutunmanın benimsetildiği dünyada insan ancak sahip olduklarını geride bırakınca dünyaya karışıyor.

Kerouac, soluğunu yitirircesine konuşuyor...

Ve yaşadığı gibi yazıyor.












Hiç yorum yok:

Yorum Gönder