29 Mayıs 2013 Çarşamba

Gri


Henry Miller, Clichy'de Sessiz Günler'e Paris'in renklerinden bahsederek başlıyor ve New York'un tekdüzeliğinden dem vururken Paris'te hayatın grilerden ibaret olduğunu, öyle ki grinin burada etkisini yitirdiğini belirtiyor. Grinin tonları bugün, kısa vadeli hafızamızda farklı çağrışımlar barındırıyor, ancak Miller'ın bahsettiği, belki de tüm yazınına damgasını vuran hassasiyetin ta kendisinden, hayatın gözü zaman zaman kör eden ışığında gölge oyunlarının cazibesinden ibaret.

Çöp tenekesinde bulunanlarla bastırılan midelerin, karanlık bir sokağın sonunda ne olduğunu bilmeden atılan adımların, daktilo başında yaşanan anlık aydınlanmaların, yalnızlığın kudretinin ve sefaletinin, çürüyen ve çürüyüşüne şahit olunan dünyanın tüm haz ve hüzünlerine kucak açarak yola devam etmenin, kişinin salt varoluşuyla her şeye meydan okumasının öykülerini anlatırken, grinin tüm tonlarına kucak acıyor Henry Miller. 

Gölgelerde gizlenenlerden ürkmeyenler için, benzersiz bir dünya var Clichy'de Sessiz Günler'de. 

Parlak ışıklara çekilenler gri bölgeleri farklı yorumlayan diğer eserlere göz atabilir.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder