17 Aralık 2013 Salı

Kaçış



Liste kültürün başlangıç noktasıdır. sanat ve edebiyat tarihinin başlangıcıdır. Kültür ne ister? Sonsuzluğu anlaşılır kılmak ister. Aynı zamanda düzen yaratmak ister - hep değil ama, kimi zaman. Peki insan olarak sonsuzlukla nasıl yüzleşebiliriz? Kişi anlaşılmaz olanı nasıl kavrayabilir? Listeler, kataloglar, müze koleksiyonları ve ansiklopediler ile sözlüklerin yardımıyla. Don Juan'ın yattığı kadınları sıralamanın bir cazibesi vardır: Mozart'ın libretto metinlerini yazan Lorenzo da Ponte'ye bakılırsa 2063'tür bu sayı. Aynı zamanda pratik listeler de yaparız -alışveriş listesi, vasiyetname, menü- ve bunlar da kendilerince kültürel başarılar sayılır. (...) Liste kültürü yok etmez; onu yaratır. Kültürel tarihte nereye bakarsanız listelerle karşılaşırsınız. Baş döndürücü niteliktedir bunlar hatta: azizlerin, ordular ve şifalı bitkilerin, hazinelerin ve kitap adlarının oluşturduğu listeler. (...) Benim romanlarım da listelerle doludur bu arada.

 Soru: Neden gerçekte tamamlamamızın mümkün olmadığı şeyleri tamamlamak için bunca vakit harcıyoruz?

Bir kısıtlamamız var bizim, son derece caydırıcı, utanç verici bir kısıtlama: ölüm. Bu yüzden sınırsız olduğunu, dolayısıyla sonu olmadığını var saydığımız şeyleri bunca severiz. Ölüme kafa yormaktan kaçmanıın bir yoludur bu. 

Listeleri seviyoruz çünkü ölmek istemiyoruz. 

(Umberto Eco, Der Spiegel ile Louvre'daki liste temalı sergisi hakkında söyleşiyor. Listelerin de, listelenmesi gerekenleri de sonu, bir türlü gelmiyor... ve her liste, hep eksik. Görselde envanter çıkarmaya müsait gibi duran bir an, Asmalımescit - kaç pencere, kaç ayna, kaç yansıma: kaç sıçrama?)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder