2 Nisan 2015 Perşembe

Sessizlik



Sessizlik de bir konuşma biçimidir. Bunlar tamamen aynıdır. Dilin temel bir unsurudur sessizlik. Neyi söyleyip neyi söylemediğimizi seçeriz hep. Neden onu değil de bunu söyleriz? Üstelik içgüdüsel olarak yaparız, zira neden bahsediyor olursak olalım, söylediklerimizden fazladır söylemediklerimiz. Bir şeyleri saklamak için değil illa - konuşurken kullandığımız içgüdüsel tercihlere dahildir. Bu seçim kişiden kişiye değişir, öyle ki, aynı şeyi kaç kişi tasvir ederse etsin tasvirler farklı olur, bakış açısı farklı olur. Bakış açıları benzeşse bile neyi söyledikleri ve neyi söylemedikleri konusunda farklı tercihler kullanır insanlar. Doğup büyüdüğüm köyde gayet berrak biçimde görebildim bunu, çünkü oradakiler söylemeleri gerekenden fazlasını asla söylemezdi. On beş yaşımda, ilk defa şehre gittiğimde insanların ne çok konuştuklarına ve söylediklerinin çoğunun gereksiz olmasına şaşmıştım. 

Ve ne çok kendilerinden bahsettiklerine - bu, bana tamamen yabancıydı.

(Herta Müller, Paris Review söyleşisi. Herta Müller'den Keşke Bugün Kendimle Karşılaşmasaydım, yarından itibaren raflarda olacak. Görsel, Anish Kapoor'un Çiçek adlı işinden.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder