2 Temmuz 2015 Perşembe

Hikaye



Geçen ayki (Haziran) IAN Edebiyat'a, PEN'in Düşünce Özgürlüğü Ödülü'nü ve Charlie Hebdo krizini yazdım, buyrun bir kesit:

...

“Yazarın ya da herhangi bir içten aydının sorumluluğu, hakikati anlatmaktır.”[i]

Hangi hakikat? PEN eksenindeki Charlie Hebdo tartışmalarına bakılırsa sorunun yanıtı, cevapları arayanların kimliğine, söylemine, dünya görüşüne göre değişiyor şimdi. Bugün çeşitli internet siteleri,[ii] Charlie Hebdo’nun karikatürlerini kültürel bağlamda açıklamaya çalışan platformlar hazırlayarak “esprileri” neşter altına yatırıyor ve derginin mizahının “yanlış” anlaşılmasının önüne geçmeye çabalıyor; bütün bu kaosun -en hazin değilse de- en ironik yanı bu belki de: esprilerin açıklanması gerekmesi. Kim bilir, belki tarihin yükü, herhangi bir anlatıya ya da paylaşıma aynı ufuklardan bakılmasına izin vermeyecek denli ağır halde... Yoğun güvenlik önlemleri altında yaşadığı evinde bir söyleşi veren ve “Karikatürlerin eskisi gibi sorumsuz olabilmelerini diliyorum” diyen Hebdo çizeri Luz’un PEN’in törenine katıldıktan kısa süre sonra dergiden resmen ayrıldığını ve karikatür çizmeyi bıraktığını açıkladığını da göz önünde bulundurursak, varabileceğimiz tek bir uzlaşı zemini olabilir: Bunca kan, bunca acı, bunca farklı hikayenin ışığında beraberce gülebileceğimiz, üzerinde uzlaşabileceğimiz bir hikaye kalmadı belki de – zira artık herkesin hikayesi kendine.


...


[i] Chomsky, Noam. Yeni Dünya Düzeninde Yalanlar ve Gerçekler. Çeviri: Selen Göbelez. Chomsky, paragrafın devamında “önem taşıyan konulara ilişkin hakikat arayışının” ve bu hakikatin “doğru hedef kitleye anlatılmasının ahlaki bir zorunluluk olduğunu” ve bunun, kimileri için kişisel olarak pahalıya patlayabileceğinin altını çiziyor.
[ii] bkz. www.understandingcharliehebdo.com

(Görselde, Londra'nın Brick Lane semtindeki caminin arka duvarında yer alan bir posterden ayrıntı yer alıyor.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder