21 Mart 2016 Pazartesi

Bahar



Bugün Dünya Şiir Günü'ymüş, sevgili blog okuru - gerçi bu metni akşam yazıyorum, ama olsun, yıllar önce bugün, mesela 2012'de, bağlantıda görebileceğiniz üzere şu şekilde kutlanıp haberlere yansımış. Kimi yerlerde bugün, kahve satın alanlardan para yerine şiir alınıyormuş, vs. Bulmaca için güzel malzeme: Harcamakla tükenmeyen şey nedir? Mesela: şiir.

Geçen hafta burada biraz sessizlik istedim, zira insan, kesif karanlıklar karşısında edebiyata, sanata ya da kitaba sığınsa da, bunlardan bahsetmenin yersiz olacağını hissediyor doğal olarak. Sanki bunlar insan yaşamının bunca kolay harcanır, bunca değersiz olduğu bir mecrada lüks sayılırmış gibi... İnsan soluduğu havanın ağırlığıyla ezilir mi? Nefesinden utanacak hale gelir mi?

Biz, bu blogu yıllar önce, hazırlıklarının tüm aşamalarında emek harcadığım kitaplarımızın yayın sürecine dair resmi bültenlerde söyleyemeyeceğimiz şeyleri söylemek, altını çizdiğimiz satırları ya da belli kitapların yapım aşamalarında dinlediğimiz müziği paylaşmak, en çok da konuşan (ve durmaksızın böbürlenen) logolarla dolu bir dünyada kendi şahsi/samimi/doğrudan alanımızı yaratmak amacıyla açmıştık. Bugün, 'Alışmayacağız' nidalarıyla 'Hayat devam etmeli' histerisi arasında herkes gibi kendi dengemizi bulmaya çalışırken tanıklık ettiğimiz onca şeyin yükünün ağırlığını hissetmeden yaşamak kolay dersem yalan olur. Kolay değil, ama şart yine de.

Bugün, kitaplardan, edebiyattan ve sanattan başka bir şeyden bahsetmeyi amaçlamadığım bu mecrada umarım son defa konu dışı bir şeylerden bahsetmişimdir.

Harcamakla tükenmeyen bir başka şey, mesela, umut olabilir mi?

(Görselde İstiklal Caddesi, İstanbul'un kalbi, ofisimizin bir nevi arka bahçesi... Bir pazartesi sabahı, saat on bir sularında tüm ıssızlığıyla bahara uzanıyor.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder