1 Mart 2016 Salı

Uyum


"Trainspotting'in sinema uyarlamasında Danny Boyle ile çalışmak gerçekten hoşuma gitti. Bu tür bir uyuşturucu filminin çok depresif olmaması gerekiyordu. Kahramanların kendilerine özgü enerjileri vardı - kurban değildi hiçbiri. Yoldan çıkmış, bir nebze de deli tipler olmaları gerekliydi, bir de kendilerine ait bir dünyada yaşamaları. Boyle, Shallow Grave'de bu gibi kahramanlar yaratmıştı ve Trainspotting ile aynısını yine başardı.

Çalışma tarzını gözlemlemek müthişti. Pek çok yönetmen monitörün arkasından görür işini ama Boyle ile bir sahne çektiğinizde onun nefesini ensenizde hissedersiniz. Sete taşıdığı coşku bulaşıcıdır. İnsanların en şahane performanslarını ortaya koymalarını sağlar ki ben, aktörlerle aynı saflarda yer aldığı için bunu başardığı kanısındayım. Onlara zaman da tanır ama. İşleri yürütmek ister elbette - ama aktörle aynı sayfada olduğunu hissetmeden harekete geçmez.

Trainspotting dışında en sevdiğim Boyle filmi bilim kurgu olan Sunshine (2007.) 28 Days Later ya da Slumdog Millionaire gibi büyük bir gişe başarısı yoktu ama çektiği en iyi film bu bence. Hayranlıkla izledim ve dehşete kapıldım. Bilim kurgunun en iyi örneklerinde rastlayacağınız üzere hayranlık uyandıran bir vizyon vardı işin içinde, epik bir filmdi.

Uç noktalarda olan şeyleri iyi idare eder Boyle. Uçlarda dolaşan insanlar ya tamamen kafayı yemiş tipler olur ya da tam tersine, kendileriyle barışık ve huzurlu, tıpkı Boyle gibi."

(Irvine Welsh, Telegraph'te Danny Boyle ile çalışmanın nasıl olduğunu anlatmış. Boyle, bugünlerde Trainspotting'in devamı niteliğindeki Porno'dan uyarlama bir film çekmekle meşgul... Doksanlarda geçen Porno'yu bugüne nasıl aktaracağını izleyip de göreceğiz. Görselde Bir Garip Renton, Yoksunluk İçinde; yer: Camcı Fevzi Sokak, Tophane.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder