1 Aralık 2017 Cuma

Düzen

(Sabit Fikir Yılın En İyi 50 Romanı'nı seçti ve Yeraltı Demiryolu listede bir numara; sevincimiz büyük, daha önce de duyurmuştuk. İşte, o listenin şerefine bir liste yazısından bir pasaj gelsin bugün, yaşamdan ölüme uzanan çizgide listelemenin dayanılmaz güzelliğine dair... Yazının tamamı, yayın hayatı devam etmeyen edebiyat dergileri listesinde yer alan IAN Edebiyat'ta yayımlanmıştı.)

10 Emir’den kütüphane kataloglarına, alışveriş listelerine varana değin listeler, ister sayısal, kronolojik veya hiyerarşik, ister salt döküm niteliğinde olsun, kimi medeniyetlerin belkemiği diye nitelenebilir. O medeniyetler ki, türlü hadiseyi sayılara dökerek kayıtlara geçirmeyi ihmal etmedikleri gibi müze kataloglarından yasalara, stok raporlarından çoksatarlara varan listeler inşa etmiş, sene sonlarına has ‘Yılın En İyileri’ derlemelerini yaratmış, envanterleriyle evrenin ceviz kabuğuna sığdığı yanılsamasını yaratmayı başarabilmişlerdir. İletişimin hızlı ve kısa, bilginin içerikten ibaret olduğu bir çağda, yadsımak olası değil: Listeler seviliyor. Kargaşaya düzen getirmek, çokluğuyla baş edilemez olanı indirgemek adına bir şeyleri sayıyor, sıralıyor, alt alta diziyor, başlıklar altına yerleştiriyoruz. ‘Liste yapma saplantısı’ anlamına gelen bir sözcük bile türemiş çağımızda: glazomani.[i]

Listelere olan merakını saklamayanlardan Umberto Eco, pratik listeleri (alışveriş listesi, katalog, envanter, yapılacak işler, menü, hatta sözlük) edebi veya şairane ya da estetik listelerden, tutarlıları kaotik olanlardan ayrı tutuyor.[ii] Pratik listelerin işlevinin belli olduğuna, her ne kadar birbirine benzemeyen maddelerden oluşsalar da bağlamları bakımından ilintili şeyleri bir araya topladığına dikkat çeken Eco, felsefi anlam taşıyan, edebi birer araç niteliği olan listeleri ‘listelerken’[iii] eski Yunan’dan bu yana felsefe ve bilimin rüyasının nesneleri özlerine göre tanımak ve tanımlamak olduğunu ekliyor. Evet, bir rüya ancak, zira sonsuz bir evrende tüm listeler eksik kalmaya mahkum ve insanlar fani. Şöyle diyor Eco: “Son derece üzücü, alçaltıcı bir kısıtlamaya tabiyiz biz: ölüme. Bu yüzden sınırsız olan, dolayısıyla sonu bulunmayan şeylere düşkünüz. Ölümü düşünmekten kaçmanın bir yolu bu. Listeleri seviyoruz, çünkü ölmek istemiyoruz.”[iv]

Homeros’un İlyada’da bir bir saydığı gemilerden[v] Perec’in Bin Dokuz Yüz Yetmiş Dört Senesi Boyunca Boğazımdan Geçen Sıvı ve Katı Besinleri Envanterleme Girişimi’ne, Gargantua’nın Oyunları’ndan Susan Sontag’ın ‘sevdiği şeyler listesine’ varana değin edebiyat da listelerle dolu. Anlatıya hizmet eden listeler bunlar çoğu zaman; Eco’nun nitelemesiyle kimi zaman kaotik, kimi zaman şairane... Perec, örneğin, hakikati nafile yakalamaya çabaladığımız hayatlarımızı düşten yoksun bir uykuda geçirdiğimizi, alışageldiğimiz ve karmaşık dünyayı deşifre etmek için envanterlere başvurmamız gerektiğini belirtiyor; alelade şeylerden söz edilmesi, bunların peşlerine düşülmesi gerektiğini söylüyor, öyle ki bizlerden, bizim kim olduğumuzdan bahsedilebilsin... Listeler, birer ayna, birer belge ve bizlere dair ipuçları taşıyor; hatta listelerin kültürün temelini attığı görüşünü öne süren Eco, bunların görsel de olabileceğini söyleyerek Flaman ve Hollanda natürmortlarını kendi oluşturduğu listeler listesine ekliyor.[vi] Hepsi, surelerden kanunlara, İlyada’nın gemilerinden masalara dizli meyvelerin görsel tasvirlerine varana değin antropolojik değer taşıyor, kültüre dair fragmanlar ortaya koyuyor.

______________________________

[i] DiClaudio, Dennis. Paranoyak: Ruh Sağlığından Şüphe Duyanların El Kitabı. Çeviren: Avi Pardo.
[ii] The Infinity of Lists. Rizzoli; 2009.
[iii] Eco, Umberto. Genç Bir Romancının İtirafları. Çeviren: İlknur Özdemir.
[iv] Umberto Eco, Der Spiegel söyleşisi. 11 Kasım 2009.
[v] “(...) adıyla, sanıyla sayamam yığınla insanı ben/ on tane ağzım olsa, on tane dilim / hiç kısılmayacak bir sesim olsa, göğsümde tunçtan bir yüreğim./ Ama bütün gemileri, komutanları sayacağım yine de.” Homeros, İlyada. Can Yayınları. Çeviren: Azra Erhat.
[vi] Eco’nun, 2009 yılında Louvre Müzesi için Listelerin Sonsuzluğu adlı serginin küratörlüğünü üstlendiğini belirtmek gerek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder